Bir akşam yemeği hazırlığı sırasında, evdeki mutfak ışıkları hafifçe yanar, tencerenin buharlı sesi tüm odayı sarar. Bir yanda, uzun zamandır görüşmediğiniz eşinizin sesini duymak, öte yanda ise birlikte paylaştığınız anıların sıcaklığı… İşte tam bu anlarda, dilin gücü ve kullanımı yeniden önem kazanıyor. “Karı-koca” kelimesi yıllardır çok yaygın kullanılagelmiş olsa da, bazen içinde sıkıştığımız kalıplardan çıkmak gerekebilir. Peki, gerçekten başka ne denir? “Karı-koca” yerine kelimelerimizin gücünü ve anlamını daha derinlemesine düşündüğümüzde, karşımıza çok farklı bakış açıları çıkıyor. Gelin, bu konuda bir hikaye üzerinden bakalım.
Kelimelerin Gücü: “Karı-Koca” Yerine Ne Denir?
Bir sabah, sıcak bir kahve kokusu tüm odayı sararken, Serkan ve Elif, mutfakta birbirlerine göz göze gelmişti. Yıllardır birlikte oldukları halde, bir sabah kahvaltısı yapmak için oturduklarında bile, kelimeler yeniden önemli bir hal alıyordu. Elif, kahvaltıyı hazırlarken, “Serkan, karı-koca kelimesini hiç sevmedim” dedi. Serkan, gözlüğünü takarken şaşkın bir şekilde ona döndü. “Neden?” diye sordu. Elif, derin bir nefes aldı ve düşünceli bir şekilde devam etti: “Bunun yerine başka bir şeyler kullanmalıyız. Evet, evliyiz ama ‘karı-koca’ bana birbirini sınırlayan, sadece bir ilişki türüne hapsolmuş bir tanımlama gibi geliyor. Bizim aramızda daha fazlası var.”
Serkan, çözüm odaklı bir bakış açısıyla bu durumu hızla analiz etti. “Tamam ama ‘karı-koca’ yerine ne diyeceğiz? Her şeyin bir adı var, değil mi?” dedi. Elif, gülümsedi ve yanıtladı: “Belki de birbirimize hayat arkadaşı diyebiliriz. Ya da partnerim, dostum, sevgilim…”
İşte, bu konuşma, iki kişinin evlilikle ilgili düşüncelerinin ve kelimelerinin farklı bakış açılarıyla şekillendiği bir anı simgeliyordu. Serkan, erkeklerin genellikle çözüm odaklı, stratejik bir bakış açısına sahip olduklarını, buna karşın Elif’in, kadınların empatik ve ilişkisel bir bakış açısıyla olaylara yaklaşma eğiliminde olduklarını fark etti. Onun için “karı-koca” demek, durumu ve ilişkiyi basitçe tanımlamaktan öteye gitmiyordu, ama Elif için bu kelime, ilişkiyi yalnızca bir düzeyde tanımlıyordu. İkisi de farklı bir perspektife sahipti.
Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı
Serkan’ın düşünce tarzı, genellikle pratik ve analitikti. Onun gözünde, “karı-koca” tanımı, evlilik ve ilişkilerin geleneksel biçimini ve işleyişini tanımlamak için yeterliydi. Evet, belki kelime çok yaygın, çok köklüydü; fakat ona göre ilişkiyi anlamanın en kolay yolu, kelimeleri net kullanmaktı. “Bir ilişkiyi tanımlamanın da bir standardı olmalı,” diyordu. “Karı-koca demek, iki insanın eşit ve ortak bir bağ kurarak hayatı birlikte paylaştığına işaret eder. Herkes ne demek istediğini biliyor.” Serkan’ın gözünde, ilişkiyi farklı kelimelerle ifade etmek karmaşıklaşabilir, hatta belirsizlik yaratabilirdi. O yüzden “karı-koca” bir çözüm, pratik bir tanımdı.
Kadınların Empatik ve İlişkisel Bakış Açısı
Elif ise tamamen farklı bir bakış açısına sahipti. Kadınlar genellikle toplumsal yapılar, duygular ve ilişkiler üzerine daha derinlemesine düşünebilirler. Elif için, “karı-koca” kelimesi, ilişkiyi sadece yüzeysel bir düzeyde tanımlıyordu. İlişkinin zenginliği, sevgi, paylaşım, eşitlik ve karşılıklı anlayış ile beslenirdi. Evet, evliydiler ama birbirlerine “karı-koca” demek, sadece bir toplumsal etiket gibiydi. Bu kelime, onların ilişkisini anlamanın çok daha derin bir yönünü kapsamıyordu. “Bize hayat arkadaşı demek, bizi daha fazla tanımlar, daha çok şey söyler” diyordu Elif.
Kadınlar, ilişkilerde daha fazla empati gösterme eğiliminde olabilirler. Elif, bu noktada ilişkiyi anlatmak için “eş” veya “partner” gibi daha nötr ve eşitlikçi ifadeleri savunuyordu. Bu kelimeler, her iki tarafın da eşit olmasının ve bir yolda yürürken birbirine destek olmasının altını çizerdi. Kelimelerin, ilişkilerin duygusal boyutunu daha iyi yansıtabileceğini düşünüyordu.
Birlikte Bir Yolculuk: Kelimeler ve İlişkiler
Serkan ve Elif’in bu kısa sohbeti, aslında evlilik gibi derin bir konuyu çok farklı açılardan anlamaya çalışan iki insanın hikayesiydi. Kelimeler, ilişkiyi sadece tanımlamakla kalmaz, aynı zamanda nasıl düşündüğümüzü, nasıl hissettiğimizi ve birbirimizle nasıl bağ kurduğumuzu da gösterir. “Karı-koca” kelimesinin ötesinde, sevgi, saygı ve eşitlik anlayışımızı yansıtan yeni terimler aramak, daha sağlıklı ve derin bir bağ kurmamıza yardımcı olabilir.
Peki ya siz, “karı-koca” yerine hangi terimleri tercih ediyorsunuz? Bir ilişkide kullanılan kelimeler, o ilişkinin kalitesini etkiler mi? Yorumlarınızı bizimle paylaşın ve bu konuda birlikte daha fazla düşünelim!